07.10.2025
Uzmanlarla Sorular ve Cevaplar
Gümrükler Genel Müdürlüğünün “Kıymet kriterli gözetim uygulaması” konulu 2019/1 sayılı ve 22.01.2019 tarihli Genelgesi Danıştay 7’nci Dairesinin 26.11.2024 tarihli ve E:2024/2206 K:2024/4870 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. 2019/1 sayılı Genelge'nin iptali, ithalatta gözetim uygulamalarında önemli bir hukuki boşluk ve belirsizlik yaratmıştır. Bu durum hem ithalatçılar hem de gümrük idareleri açısından çeşitli senaryoları ve riskleri beraberinde getirmektedir.
2019/1 sayılı ve 22.01.2019 tarihli Genelge’nin iptali ile ilgili önemli görülen ve merak edilen hususlar Savaş Özdoğan tarafından hazırlanan bu çalışmada değerlendirilmiştir ele alınmıştır.
SORU
:
Gözetim belgesi nedir ve hangi durumlarda zorunludur?
YANIT
:
Gözetim belgesi, gözetime tabi malların ithalatı için İthalat Genel Müdürlüğünce verilen veya onaylanan bir belgedir, bir anlamda ithalat lisansıdır. Gözetim tebliğleri ile belirlenen Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyonlu (GTİP) eşya ancak Ticaret Bakanlığınca (İthalat Genel Müdürlü-ğü) düzenlenecek gözetim belgesi ile ithal edilir. Gözetim belgesi gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranır.
Gözetim belgesi taleplerine ilişkin başvurular, Gümrükler Tek Pencere Sistemi (Sistem) kap-samında Ticaret Bakanlığı (Bakanlık) internet sayfasında (www. ticaret.gov.tr) yer alan “E-Hizmetler” ve “E-İşlemler” altındaki “İthalat Belge İşlemleri” bölümünde yer alan “E-İmza Uygu-lamalarına Giriş” kısmında elektronik imza ile yapılır. Ayrıca, e-Devlet (www.turkiye.gov.tr) adresinden de başvurulabilir.
Gözetim uygulamasının amacının; ithalattaki gelişmelerin izlenmesi ve/veya gözlemlenmesi olduğu, tedbir mahiyetinde bir korunma önlemi olmadığı, diğer bir deyişle ithali izlenen eşyalar üzerinde bir korunma önlemi uygulanıp uygulanmayacağına ve uygulanacak ise bunun ne şekilde uygulanacağına karar verilmesi açısından sağlıklı ve doğru verilerin elde edilmesine yönelik bir uygulama olduğu, gözetim önlemi uygulamasına karar verilen eşyanın belirlenen kıymetin altında ithal edilmek istenilmesi halinde, sadece gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirildiği, söz konusu gözetim tebliğlerinde belirlenen kıymet/ kıymetlerin ve/veya birim kıyme-te bağlı gözetim uygulamalarının ise 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda düzenlenen veya yer alan eşyanın gümrük kıymeti ile de bir hiçbir ilgisinin bulunmadığı görülmektedir. Gözetim bel-gesi, gözetime tabi malların ithalatı için İthalat Genel Müdürlüğünce verilen veya onaylanan ve bir anlamda ithalat lisansı olan bir belgedir. Gözetim Tebliğleri ile belirlenen GTİP'li eşyalar, ancak bu belge ile ithal edilebilir. Gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranır.
SORU : 2019/1 sayılı Genelge ile getirilen uygulama neydi?YANIT : Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 2019/1 sayılı "Kıymet Kriterli Gözetim Hakkında" konulu Genelge, ithalatta gözetim uygulamasına tabi olan eşyalar için gümrük idarelerinde yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Genel-ge’nin temel mantığı, ithalatçılara gözetim belgesi ibraz etme zorunluluğuna bir alternatif sunmaktır.Genelge’ye göre; Gözetim belgesi gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranır. Eşya kıymetinin gözetim tebliğinde belirtilen kıymetten düşük olması durumunda, eşya kıymetinin gözetim tebliğinde belirtilen düzeye çıkmasını sağlayacak şekilde yurtdışı diğer gider beyan edilmesi halinde yükümlüden gözetim belgesi ibrazı istenilmez.
Gümrük Yönetmeliği’nin 180’inci maddesi kapsamında yapılan kontrollerde, gözetim belgesinin beyan edilmediği ve beyan edilen kıymetin ilgili Tebliğ’de belirtilen kıymete ulaşmadığının tespit edilmesi halinde, yükümlünün talebi üzerine beyan edilen kıymetin ilgili Tebliğ’de belirtilen gözetim kıymetine yükseltilmesine yönelik beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir.
Söz konusu ek beyan BİLGE programında usulüne uygun olarak “Yurt Dışı Diğer Giderler” altında yapılır. Yükümlünün ek kıymet beyanı sonucu oluşan kıymet, eşyanın nihai kıymeti olarak değerlendirilerek, başka bir işleme gerek kalmaksızın serbest dolaşıma giriş rejimi işlemleri tamamlanır.
Beyanın tescili aşamasında gözetim tebliğinde yer alan kıymete ulaşılmasını sağlayacak şe-kilde veyahut eşyanın tesliminden önce ya da sonra gerçekleştirilen kontroller sonucunda yurtdışı gider beyan edilerek buna tekabül eden ithalat vergilerinin ödenmesi sonrasında, 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca geri verme başvurusunda bulunulması, bu başvurunun idarece reddi işlemine karşı dava açılmasını müteakiben davadan yükümlüsünce feragat edilmesi halinde, herhangi bir işlem tesis edilmez. Ancak davanın idare aleyhine sonuçlanması sebebiyle, yargı kararı mucibince geri verme işleminin yapılması durumunda, yükümlü-nün gözetim belgesi sunulmaksızın işlem yapmasına izin verilmesini temin eden ek beyanın ortadan kalktığı ve beyanın başlangıcındaki duruma dönüldüğü izahtan vareste bir husustur.
Gümrük Yönetmeliği’nin 181’inci maddesi ve 2016/9 sayılı Genelge’ye göre yapılan işlemlere ilişkin idari yaptırımlara dair itirazlardan vazgeçilmesi veya dava aşamasında olanlarla ilgili olarak da davadan feragat edilmesi halinde; yargı kararına istinaden geri verilen vergi ve varsa fer’i alacakların, feragat veya itirazdan vazgeçme tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, idare tarafından geri vermenin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca hesaplanan gecikme zammı oranında faiz ile birlikte ödenmesi koşuluyla idari yaptırımlar iptal edilir.
SORU
:
Danıştay 7. Hukuk Dairesinin ve E:2024/2206; K:2024/4870 sayılı ve 26.11.2024 tarihli kararı neyi düzenliyor?
2019/1 sayılı Genelge'nin Danıştay 7. Dairesinin 26.11.2024 tarihli ve E:2024/2206; K:2024/4870 sayılı kararı ile iptal edildiği açıkça belirtilmektedir. Ancak, sunulan Danıştay ka-rar metni, davanın reddi gerektiğini düşünen Danıştay Savcısı'nın mütalaasını içermektedir. Mahkemenin, savcı mütalaasının aksi yönünde karar vererek Genelge'yi iptal ettiği anlaşıl-maktadır.Davacı, Genelge ile Kanun’da olmayan bir mali yükümlülük veya ceza düzenlendiğini iddia etmiştir. Anayasa'nın 73. maddesi uyarınca vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ancak kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Bir idari düzenleme olan Genelge ile kanun-da açıkça yer almayan bir mali yükümlülük (kıymeti referans değere yükseltme zorunluluğu) getirilmesi veya bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçlarının düzenlenmesi, normlar hiyerarşisine ve "kanunilik ilkesi"ne aykırıdır.
Davacı, 2019 yılında yayımlanan bir Genelge ile 2015 yılı gibi geçmiş dönemlere ait beyan-nameler için geriye dönük olarak gözetim belgesi talep edildiğini ve bunun hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Hukukun temel prensiplerinden olan "idari işlemlerin geriye yürümez-liği" ilkesi, idarenin yeni düzenlemelerle kişilerin geçmişte tamamlanmış hukuki durumlarını aleyhlerine olacak şekilde değiştiremeyeceğini öngörür. Danıştay, Genelge'nin bu ilkeyi ihlal ederek geçmişe yönelik hak ve yükümlülükleri etkilediği sonucuna varmış olabilir.
SORU : Danıştay kararı sonrası gümrüklerde hangi gelişmeler yaşandı?YANIT : Danıştay 7’nci Dairesinin 26.11.2024 tarihli Genelge iptal kararı Gümrükler Genel Müdürlüğünce 20.06.2025 tarihli yazı ekinde Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerine gereği için gönderilmiştirKarar sonrası oluşan boşluk nedeniyle gözetim uygulamalarında belirsizlik yaşanmıştır. Gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu netleşmiş, ancak yurt dışı gider beyanı gibi eski uygulamaların geçerliliği tartışmalı hale gelmiştir.
SORU : İthalat Genel Müdürlüğünün 26.06.2025 tarihli yazısında neye dikkat çekilmiştir?YANIT : Gümrükler Genel Müdürlüğü Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerine gereği için gönderdiği 26.06.2026 tarihli yazısı önemi nedeniyle aynen aşağıda sunulmaktadır. İthalat Genel Müdürlüğünden alınan 26.06.2025 tarih ve 110728764 sayılı yazıda; "Gözetim uygulaması kapsamındaki tebliğlerde, tebliğ kapsamında gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) ve tanı-mı belirtilen eşyanın (yalnız karşısında gösterilen gümrük kıymetinin altında birim kıymetleri haiz olanlarının) ithalatında ileriye yönelik olarak yürütülecek olan gözetim uygulamasına iliş-kin usul ve esaslar düzenlenmekte ve tebliğ kapsamı eşyanın yer aldığı tabloda, “Birim Gümrük Kıymeti” ifadesine yer verilmektedir. Yine gözetim uygulaması kapsamındaki tebliğlerde, belirlenmiş olan birim gümrük kıymetinin altındaki eşyanın ancak Ticaret Bakanlığınca (İthalat Genel Müdürlüğü) düzenlenecek gözetim belgesi ile ithal edileceği hüküm altına alınmaktadır. Bu hükümlerin tetkikinden, ilgili gözetim tebliğinde gösterilen birim gümrük kıymetinin altındaki eşyanın ithalatında gözetim belgesinin aranacağı, eşyanın söz konusu birim gümrük kıymetin üzerinde ithal edilmek istenilmesi durumunda ise gözetim belgesinin aranmayacağı anlaşıl-maktadır." denilmektedir.SORU
:
İthalatta gözetim uygulamalarında önemli bir hukuki boşluk ve belirsizlik ortaya çıkmış mıdır?
YANIT
:
Gümrükler Genel Müdürlüğünce İthalat Genel Müdürlüğünden alınan 26.06.2025 tarih ve 110728764 sayılı yazıda belirtilen görüş dışında Bölge Müdürlüklerine herhangi bir görüş ya da talimat vermediği görülmektedir. Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlükleri ise Gümrükler Genel Müdürlüğünce gönderilen 20.06.2025 tarihli yazısı aynen bağlı gümrük idarelerine gereği için göndermişlerdir.
Gümrükler Genel Müdürlüğünce İthalat Genel Müdürlüğünden alınan 26.06.2025 tarih ve 110728764 sayılı yazıda belirtilen görüş dışında Bölge Müdürlüklerine herhangi bir görüş ya da talimat verilmemesi nedeniyle ithalatta gözetim uygulamalarında sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Gözetim Genelgesi’nin Danıştay tarafından iptali sonrası oluşan belirsizlik ortamını çözmek için İthalat Genel Müdürlüğünden talep edilen görüş yeterli olmamıştır. Uygulamadaki belirsizlik ithalatta gecikme ve maliyet artışına neden olmuştur.
Sektör temsilcileri, Gümrükler Genel Müdürlüğünce bölge müdürlüklerine gönderilen 26.06.2025 tarihli yazıda “yurtdışı gider beyanı yapılarak gözetim kıymetine yükseltilebilir” ifadesine açıkça yer verilmediği için gümrük müdürlüklerinin yurtdışı gider beyanı yapılan gözetimli beyannameleri kapatmadığını, hatta bu işlemler için ceza uyguladığını veya kıymet araştırmasına sevk ettiğini belirtmişlerdir. Sektör temsilcileri, gözetim belgesi almak isteyen firmalar için oluşacak zaman kaybı ve ek maliyet dışında İthalat Genel Müdürlüğü için de ciddi bir iş yükü olacağından gözetim belgesi alma seçeneğinin şu an için uygulanabilir olmadığını savunmuşlardır.
SORU
:
Genelge’nin iptali kararı sonrası gümrük müşavirliği dernekleri ne gibi sorunlara dikkat çekmiştir?
YANIT
:
Beş gümrük müşavirliği derneği 02.07.2025 tarihinde Gümrükler Genel Müdürlüğüne yazı yazarak birçok gümrük idaresinde gözetime tabi eşya ithalat işlemlerinin durduğunu, bazı idarelerde ise farklı uygulamalar yapıldığını belirtmiş; uygulama birliği için açıklayıcı düzenleme talep etmiştir.
Türkiye’deki 5 Gümrük Müşavirleri Derneği’nin Başkanları Gümrükler Genel Müdürlüğüne ortak bir yazı göndererek gümrük idarelerinin büyük bir kısmında gözetime konu ithalat beyannameleriyle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı; az sayıda gümrük idaresinde ise farklı uygulamaların söz konusu olduğuna dikkat çekmiştir.
Yazıda genelgenin iptal edilerek yürürlükten kaldırılması sonrası gözetime tabi eşyalara ilişkin ithalat işlemlerinin neredeyse tamamına yakınının gerçekleştirilemediği vurgulanarak ithalattaki aksamanın ihracatının da olumsuz etkilediği kaydedildi.
Yazıda, “Bu bilgiler ışığında, uygulamada yeknesaklığın sağlanması ve ithalat işlemlerinin tamamlanması adına, açıklayıcı ve detaylı bir düzenlemenin yapılmasına ivedi ihtiyaç duyulmaktadır” görüşüne yer verilmiştir.
.
SORU
:
Genelge’nin iptali sonrasında Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerinin yaklaşımı nedir?
YANIT
:
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün İthalat Genel Müdürlüğünden gelen görüş uyarınca “belirlenen birim gümrük kıymetinin altındaki eşyanın gözetim belgesiyle ithal edileceği, gümrük kıymetinin üzerinde ise belge aranmayacağı”na ilişkin yazısı ile gözetim sorunu çözülmeye çalışılmışsa da Genel Müdürlük gümrüğün gözetim uygulamalarında ne yapması gerektiğini bütün yönleriyle açıklayan bir düzenlemeye gitmediği/gidemediği için sahada farklı uygulamalar ortaya çıkmış ve yükümlü başvuruları için bazı Gümrük İdarelerinde farklı işlemler yapılmaya başlanmış-tır. Dış Ticaret Firmaları gözetime konu ithalatlarını beklemeye almışlardır. Bu arada Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü gözetim işlemlerinin nasıl yapılacağına ilişkin 03.07.2025 tarihli bir yazıyı gereği için bağlantı Gümrük İdarelerine göndermiştir.
Yazıda özetle; “..Eşyanın gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) ve ‘birim gümrük kıymeti’ belirlenir. İthal edilecek ürünün kıymeti belirlenen birim kıymetin altındaysa, gözetim belgesi ibraz edilmesi zorunludur. Eğer ithalat bedeli birim kıymetin üzerinde beyan edilirse, belge aranmadan ithalat yapılabilecektir. Daha önce olduğu gibi faturaya yurt dışı diğer gider kalemi eklenerek kıymetin yükseltilmesi halinde de gözetim belgesi olmadan ithalat mümkündür. Bu yaklaşım, iyi niyetli yükümlülerin mağduriyetini önlemek için geçici çözüm olarak uygulanacaktır.” denilmektedir. Gözetim uygulamasında yaşanan krizin temel nedeni Danıştay’ın gözetim belgesi olmadan ithalatta aradaki farkın beyan edilerek vergi ödenmesi usulünü hukuka aykırı bulmasıdır.
Öte yandan 2019 yılından bu yana Gümrük İdarelerinde gözetim işlemlerinde “yurt dışı diğer gider” altında gözetim tebliğindeki miktar kıymete eklenerek kıymetin yükseltilmesi halinde gözetim belgesi olmadan ithalat yapılmaktaydı. Bu ise Gümrük Kanunu’nun 27’nci maddesinin 3’üncü bendine aykırı bir uygulamaydı. 27/3’üncü madde ise “Gümrük kıymetinin belirlenmesinde, fiilen ödenen veya ödenecek fiyata bu maddede öngörülenler dışında hiçbir ilave yapılamaz.” hükmünü içermektedir. Buna göre 2019/1 Sayılı Genelge zaten Gümrük Kanunu’nun 27/3’üncü maddesine aykırı bir durum yaratmaktaydı.
Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün dağıtım yazısı ve Bakanlıkla yapılan toplantılar sonucu fiilen eski uygulamaya geri dönülmektedir. Buna göre firmalar yeniden gözetim farkını beyannamede beyan ederek vergi ödeyip eşyalarını çekebilirler. Bu uygulama ise Danıştay kararının fiilen aşılması anlamına gelmektedir. Bu uygulama ileride hukuki tartışmalara yol açabilir.
SORU
:
Danıştay’ın iptal kararı ithalatçılar açısından ne gibi riskler doğurmaktadır?
YANIT
:
Gümrükler Genel Müdürlüğünün “Kıymet kriterli gözetim uygulaması” konulu 2019/1 sayılı ve 22.01.2019 tarihli ge-nelgesi Danıştay 7 nci Dairesinin 26.11.2024 tarihli ve E:2024/2206 K:2024/4870 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. 2019/1 sayılı Genelge'nin iptali, ithalatta gözetim uygulamalarında önem-li bir hukuki boşluk ve belirsizlik yaratmıştır. Gümrükler Genel Müdürlüğünce İthalat Genel Müdürlüğünden alınan 26.06.2025 tarih ve 110728764 sayılı yazıda belirtilen görüş dışında Bölge Müdürlüklerine herhangi bir görüş ya da talimat verilmemesi nedeniyle ithalatta Göze-tim Uygulamalarında sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Göze-tim Genelgesinin Danıştay tarafından iptali sonrası oluşan belirsizlik ortamını çözmek için İthalat Genel Müdürlüğünden talep edilen görüş yeterli olmamıştır. Uygulamadaki belirsizlik ithalatta gecikme ve maliyet artışına neden olmuştur.
Genelge'nin sunduğu kıymet artırımı alternatifi ortadan kalktığı için, gözetim tebliğleri kapsamındaki tüm ürünlerin ithalatında "Gözetim Belgesi" ibrazı mutlak bir zorunluluk haline gelmiş-tir. Gözetim belgesi temin sürecinin karmaşık, uzun ve bürokratik olması, gümrük işlemlerinde ciddi gecikmelere, tedarik zincirlerinde aksamalara, artan depolama (ardiye) maliyetlerine ve iş kayıplarına yol açacaktır.
Gözetim belgesi olmadan gümrüğe sunulan eşya için, idarenin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun cezai hükümlerini doğrudan uygulama riski artmıştır. Özellikle Kanun'un 235/1-c maddesi, "ithali lisansa, şarta, izne... veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde, belgeye tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespiti" halinde, eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası öngörmektedir. Gözetim belgesinin bu madde kapsamında bir "izin/şart/belge" olup olmadığı hukuken tartışmalı olsa da idarenin bu yönde işlem tesis etme ihtimali yüksektir. Bu durum, ithalatçılar için öngörülemez ve ağır bir mali risk oluşturmaktadır. Danıştay'ın 2019/1 sayılı Genelge'yi iptal etmesi, geçmişte bu genel-geye dayanarak kıymet artırımı yoluyla ithalat yapmış olan firmalar için ciddi hukuki riskler ve belirsizlikler doğurmaktadır. Genelgenin sunduğu alternatif yöntem artık hukuken geçersiz sayıldığından, bu firmaların işlemleri geriye dönük olarak sorgulanabilir hale gelmiştir. Firmaların, geriye dönük olarak talep edilen gözetim belgesini sunamaması en büyük riski oluştur-maktadır.
Gözetim belgesi olmadan sadece kıymet artırımı yoluyla yapılan ithalat işlemleri artık hukuken geçersiz hale gelmiştir. Bu firmaların geriye dönük olarak gözetim belgesi ibraz edememesi durumunda 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235/1-c maddesi kapsamında cezai yaptırımla karşılaşma riski doğmaktadır.
SORU
:
Danıştay 7. Dairesi’nin nihai kararı idari para cezaları açısından ne ifade etmektedir?
YANIT
:
Gümrük Kanunu'nun 235/1-c maddesinin bu durumlara uygulanıp uygulanamayacağı hem iptal davası sürecinin hem de Genelge’nin iptal kararının en temel hukuki tartışma noktasını oluşturmaktadır. Danıştay'ın nihai kararı, bu maddenin uygulanamayacağı yönünde çok net ve gerekçeli bir hukuki değerlendirme sunmaktadır. Danıştay 7. Dairesi bu tartışmayı nihai kararı ile sonlandırmıştır. Mevcut hukuki duruma göre, Gözetim Belgesi'nin ibraz edilmemesi, Gümrük Kanunu'nun 235/1-c maddesi kapsamında bir idari para cezası kesilmesi için yasal bir gerekçe oluşturmamaktadır. İdarenin bu yönde bir ceza uygulamaya kalkışması, Danıştay'ın bu açık ve gerekçeli iptal kararına aykırı bir işlem olacaktır ve dava konusu edilmesi halinde iptal edilme olasılığı çok yüksektir.
SORU
:
Çözüm önerileri nelerdir?
YANIT
:
Yaşanan/Yaşanmakta olan bu gelişmeler ışığında;
Gümrükler Genel Müdürlüğünün ortaya çıkan uygulama boşluğunu gidermek için acilen yeni bir genelge veya tasarruflu yazı yayımlamasının,
Gözetim uygulamalarına ilişkin alternatif bir yönteme (kıymet artırımı gibi) imkân tanıyacak şe-kilde 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda veya ilgili diğer mevzuatta yasal bir düzenleme yapılmasının, uygun olacağı düşünülmektedir.